Sağlık Kurulu Raporları.

Sağlık Kurulu Raporları

Çoğul engelli çocuklarımıza yönelik re/-habilitasyon çalışmalarını belirlemek amacı ile verilen sağlık kurulu raporlarında, yetişkinlere uygulanan yöntemle Balthazar formülü uygulaması yapılmaktadır.

Bu formülde, sakatlık oranı, birden fazla özürü olan kişilerde, vücut kayıp oranı en yüksek olan organ işlev kaybı esas alınarak diğer organ işlev kayıpları belirli esaslarla hesaplanarak % li bir rakkamla ifade edilir. Bu uygulamada Çoğul engelli bir çok çocuğun sağlık kurulu raporunda görme muayenesi hanesi boş kalmakda, muayene edilse dahi çok güdük bilgiler bulunmaktadır. Öğrenme ve re/-habilitasyon amaçlı muayenede o hanede olması gereken işlevsel görme muayenesidir.

Gelişmiş ülkelerde ise Dünya Sağlık Teşkilatının 2007 senesinde uygulamaya koyduğu Uluslar arası yeti yitimi sınıflandırması, çocuk-genç, yöntemi uygulanmakta olup,( İCF; C-Y) bu sistemin araştırmaları da halen devam etmektedir.

Bu yöntemde görme ve/-ya ilave engelli çocuğa yaklaşımı yukarıdaki gibi şematize edebiliriz.

Ülkemizde uygulanan sistemde hekim tek yumruk olarak karar vermekte, erken dönem alınan raporlarda çoğu kez RAM lar tarafından ince kas gelişimi, özel eğitim gereksinimi, görme ve işitmenin re/-habilitasyonuna dönük çalışmalar kısmen tanı olmadığı için, kısmen de bilgi eksikliğinden ihmal edilmektedir.

Öğrenme güçlüğü, hiperaktif, dikkat dağınıklığı olan çocuklar tanı alamamakta, okullarda sorun olmaya devam etmektedirler. Tüm bu karmaşıklığın giderilmesi, çocuğun eğitim ve re/-habilitasyonundan sorumlu disiplinlerin bir arada inter ve trans disipliner yöntemle karar vermesi ile mümkündür. Böyle bir çalışma tıp hekimlerinin de konu ve yaptıkları işin mesuliyeti hakkında daha geniş bilgi sahibi olmasını sağlayacaktır.

Az görme konusu, göz hekimliğinde ‘optik, refraksiyon, az görenlere yardım’ diye bir alt gruba indirgenmiştir. Bu durum, görmenin çocuk gelişimindeki, öğrenmedeki öneminin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Bunun sonrasında konu hakkında özel eğitim ve re/-habilitasyonla ilgili disiplinlerde de konu ile ilgili bilgiler güdük kalmaktadır.

Gerek bu durum, gerekse giderek artan oranda çoğul engelli çocukların, prematüre bebeklerin doğuyor olması, beyne ait nedenlerle görme engelli çocukların tanı alamaması, otizm ve mental retarde tanısı alan bir çok çocukta göze ve beyne ait nedenlerle görme sorunlarının tanılanmamasına sebeb olmaktadır.